6 Ekim 2015 Salı

Beyler! Fazla Akbili Olan Var Mı?

    Yazının başlığından da anlayacağınız üzere bu bir dram hikayesidir.

   Koca koca plazalarda çalışıyoruz(Hadi plaza olmasın han olsun, ama asansörü olan bir han olsun çünkü bu yazımda asansör insanları üzerine hicivler gerçekleştireceğim sağlı sollu) toplu taşıma ile gidip geliyoruz işlerimize, onca yol, onca telaş, onca itiş kakış, onca surat yormuyor da insanı plazaların asansörlerindeki birbirine "Merhaba(H si büyük, daha samim gelir)" dahi demeyen insanlar yoruyor, hem de fazlası ile yoruyor. Senin şekerli parfümün de midemi bulandırıyor tatlı kız, az sık şunu! Konu sen değilsin çekil kenara, belli ki taksi ile gelmişsin yine şıkır şıkırsın ama dedim ya konu sen değilsin bulaşmıycam sana bugün; ben bugün birbirine merhaba dahi demeyen baltalar ile uğraşıcam. N'olur ya, N'olur yani bir güler yüz, bir merhaba(Bazen merhabana geri dönüşü Aleyküm Selam olarak alıyorsun, o da ayrı bir çaba, dini yayacak pezemeng! Asansörde!) , bir afedersiniz, bir iyi günler, ne olur? Çok mu şey kaybedersiniz! Elbet bir gün bir yerde işiniz düşer, görürüm o zaman ben sizi... Hikaye başlıyor. Çayınızı, kahvenizi neyim bi tazeleyin gelin bak ne anlatıcam.

  Plaza asansörleri, kasvetin başkenti. Daracık alanda kimse ile göz göze gelmeme uğraşları, kimi yere bakar(Süpürgelik yapılabilir buralara), kimi tavana(Buraya kartonpiyer yapılsa fena olmaz hea?), kimi köşelere(Şöyle kıvrımlı bir kartonpiyer de burayı fena göstermez), kimi ışıklara(Söyleyim de patlak olan var değiştirsinler tüm dikkatimi dağıtıyor) kimi düğmelere(Ulan gideceğin kata bastın işte daha neyi gözlüyorsun pezemeng!) herkes ama herkes aman şunlarla göz göze gelmiyim düşüncesi ile bir nokta bulur ve ineceği kat gelene kadar oraya kilitlenir, artık o o değildir, o asansördür artık. Ulan az önce aynı otobüsteydik? Beraber indik aynı kapıdan, oflaya puflaya sallana sallana geçtik plaza turnikesinden, beraber bekledik asansörü, ben bastım gelsin diye düğmeye, otobüste de inmek için ben basmıştım düğmeye, şimdi ne oldu? Ne bu afra tafra? Bişey oldu sana asansöre binince, it herif! 

  Akşam oldu, eve dönüyoruz, otobüs durağındayız, it herif ve ben 3'er 5'er dakika aralıklar ile duraktayız, otobüsümüz geliyor, dı-rıım, akbili dokundurup geçiyorum, da-ra-ram! Yetersiz bakiye! İt herif yetersiz bakiye çıkıyor. Hadi şimdi gel benimle gözgöze ve "Fazla akbili olan var mı?" de, "FOZLO OKBOLO OLON VORMO?"mıymış, "Canım ben aylık kullanıyorum ya, öğrenci." sana elbet bir gün bir yerde işin düşer demiştim. Gördüm seni.

  Son olarak Allah hepimizi 0'dan binip 1. katta inen kasvetliden korusun. Bugün de hava baya kasvetli. 

Beni okudunuz. Teşekkürler.

Şimdi de  Radiohead'den Lucky diyelim
https://www.youtube.com/watch?v=tejkhFyjoGE


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder