Orta Kapı Pişmanlıktır, suça ortak olma, madem oldun o
göbeğini bi içeri çek!
Evet bugünki konumuz orta kapı. Çağın vebası. Her insanın hayatında en az bir kere “Kaptan
orta kapı!” diye bağırdığını biliyor muydunuz? Bilmiyordunuz çünkü bunu
uyduruyorum. Tamam bağırmasına gerek yok, ama duyduğunuza eminim.
Bir orta kapının açılmaması veya oradan inmek isteyenlerin
inememesi, binmek isteyenlerin(otobüsteki sismik boşlukları doldurmak üzere)
binememesi veya açılması tekrar kapanmaması gibi gibi bir çok trajediye sahne
olan orta kapı. Nice kavgalar çıkardın, nice sevenleri birbirinden ayırdın(biri
ön kapıdan biner bir diğeri arka kapıdan, sevenlerin sevgili olmalarına gerek
yoktur keza iki dost, çocukluk arkadaşı, lise arkadaşı da sevenlerdendir hemen “Adam
kızı nasıl ön kapıdan bindirir de kendi orta kapıdan biner, ne biçim adam ulan
yuuuh yazıklar olsun!” diye şiyapmayın öyle biliyorum huyunuzdur. Bizim
toplumda biri linç edilecekse yedi sülalesine kadar linç edilir bu böyledir ama
konumuz bu değildir şimdi orta kapıya geri dönüyorum.) nice kolları
sıkıştırdın, nice parmakları kopardın, nice insanları çarptın(Basamakta
durmayın otomatik kapı çarpar) nice anlam kargaşalarına, karşılıklı fikir
alışverine vesile oldun ama bir türlü uslanmadın be orta kapı.
Orta kapı maddeselliği ile sadece orta kapı değildir, orta
kapının insanları da olur. Onlar orayı çok severler, öyle severler ki inmeleri
gereken durakta inmeyip eğlenceyi fantalamak adına bir iki durak sonra inerler,
onlar orayı öyle severler ki Dominos pizza servisi başlatsa akşam yemeğini
oraya söylerler(Moto kurye durakta bekler, orta kapı açılır, pizzalar içeri
uzanır, orta kapı kapanır), onlar orayı öyle severler ki kendilerini orta
kapının ruhu sanarlar, içlerinden geçebileceklerini düşünürler inecek/binecek
insanların. Daha neler neler ”Gel şöyle orta kapıya doğru geçelim orda muhabbet
ederiz”i bile duydu bu kulaklar a dostlar, “Ben burda iyiyim, siz geçin”i de
duydum(Siz demiş, sen diyenler de var ki, kavga çıkar, zarif detaylar hayat
kurtarır). Sonra neler görmedim ki, çok şey gördüm çok, email okuyanını gördüm,
email okuyordu beyle, ulan son haddesin artık, olmaktan korktuğun yerdesin,
orta kapıdasın, neyin emailini okuyorsun! Belli ki bu zamana kadar okumuşsun bi
b*ok olmamış hala orta kapıdasın, bundan sonra da okumayıver ne kaybedersin, ne kazanırsın buna bak! Ben
şahsen okumuyorum, ofisin kapısını kapattım mı artık kahve adamıyım. Kahve
alışkanlığım yok, okeyden ikinci elden sonra sıkılırım ama sanki böyle
genlerimde bir yerde bir kahve adamlığı sezmiyor da değilim, kahvehanelerin
yanından geçerken imrenerek bakarım içeridekilere. İçinizdeki kahve adamına değer
verin, istekleri talepleri cüzidir, çaydır, oralettir, tosttur(Ayvalık tostu
isteyenin ağzına fırıncı küreği çarpsın) mutlu kılar sizi mutlu olursunuz;
gelin siz bu kulunuzu dinleyin ve yarından tezi yok orta kapıdan uzak durun, mutlu
insanlar mutlu şehirler yaratalım.
Ben daha uzun uzun da yazarım da belki bir kitap
okuyorsunuzdur, belki işiniz vardır, belki whatapp kızlar grubunuzda eğlence
fantalanmıştır, sizi onlardan alı koymayım.
Beni okudunuz, teşekkürler. Yarın görüşmek üzere.
Şimdi İndigo’dan Savunma Mekanizmam diyelim
https://www.youtube.com/watch?v=CzBVnB8iz2M
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder