Hazırsanız başlıyorum. Devlet hastanesindeyiz...
Suratsız bir güvenlik görevlisi tarafından karşılandım
Suratsız bir danışmaya yönlendirildim
Suratsız bir doktora denk gelmişim
Suratsız suratsız bekledik kapısında
Sıramız geldi ama hala suratsızdık
Özetle hepimiz suratsızdık artık.
Hasta olan bendim ama suratsız olan onlardı.
Suratsız bir şekilde "Şikayetin ne?" dendi.
Gülerek bişeyim yok! dedim. Çıktım. Şaka lan şaka keşke öyle yapsaydım ama değil mi. Gurur bunu gerektirir çünkü. Doktor arkadan bağırır mıydı acep "Dur yahu sen beni yanlış anladın, geri dön gitme! İyi edelim seni gel!" diye? Oradan danışman olaya müdahil olup "Bu kabul edilemez gitmemelisiniz!" dese? Güvenlik kapının orada etten duvar örse "Hayatta bırakmayız!" dese? Sanmıyorum. Ama onlar da öyle yapacak olsalardı tadından yenmez bir ülke olurduk o zaman.
Devlet hastanesindeyiz ya hani "Şikayetin ne!?!" git bakalım özele "Canım sen nerelerde kaldın yaa, geç otur şöyle hemen bakalım nemiz var? (Gülücük gülücük) Rapor mu? Ya yazarız o kolay, kaç gün demiştin? Köpeğin olsun!" özel ya. Ama devlet adeta tıpkı bir "Niye geldin la buraya!" der gibi. "Ya senin bişeyin yok! Galk git meşgul etme hastaneyi it herif!" devlet ya.
Neyse; arkadaşlar asıl sizin şikayetiniz ne? Siz bana onu deyiverin. Bari gelmişken bunu çözelim. Nedir bu suratsızlık? Yahu biz etrafımızdaki enerji emenlerden uzak duralım dedikçe sistem bizi enerji emenlerin kucağına bırakıyor! Lan gardaş bu nasıl yara?
Beni okudunuz; teşekkürler.